27 Şubat 2016 Cumartesi

Zorluklarla Dolu Bir Geçmişi Olan İnsanların Hayatı Çok Daha İyi Yaşadığının 6 Kanıtı

Kim olduğumuzu belirleyen şey geçmişimiz ise, insanı olgunlaştıran bir geçmiş en iyisidir. 
İnsanlar, çok fazla yara almış ve zorluklarla dolu bir geçmişe sahip potansiyel partnerlerden uzak durmaya meyillidir. Oysa hepimizin yaraları var; Mitch Albom'ın dediği gibi: "Gençlik, el değmemiş bir cam gibi, kendisine bakanların bıraktığı izleri taşır. Bazı ebeveynler camın islenmesine, bazıları ise çatlamasına yol açarken; bazıları da çocukluğu tamir edilemez şekilde kırıp, küçük sivri parçalara ayrılmasına neden olurlar." Peki, geçmişte çok yara almış olan insanların hayattaki avantajları nelerdir?

1. Bazı insanların, yeni bir ev veya araba almakla iyileşmeyecek yaraları vardır; bu yüzden hayattaki güzel şeylerin, sevginin ve yardımlaşmanın değerini bilirler.

Bazı insanların, yeni bir ev veya araba almakla iyileşmeyecek yaraları vardır; bu yüzden hayattaki güzel şeylerin, sevginin ve yardımlaşmanın değerini bilirler.
Bu insanları "mahvolmuş" olarak nitelendiririz; halbuki bu insanların yaşadıkları zorluklar onları daha güçlü ve bilge kılmıştır. Elbette zor hayatları romantize etmek değil amacımız; keşke herkesin güzel ve kolay hayatları olabilse. Lakin durum bu kadar basit olmadığı için, pek çok zor durumla cebelleşmiş bu insanların çoğunun hayatın güzel yönlerinin değerini diğer insanlara göre daha çok takdir ettiğini söylemek de yanlış olmaz. Hayatta sert darbeler almış insanlar, oldukça naziktirler ve empati kurmanın önemi iyi bilirler.

2. Zaten en kötüsünü görmüş olduklarından, zor durumlar yaşamaktan korkmazlar.

Zaten en kötüsünü görmüş olduklarından, zor durumlar yaşamaktan korkmazlar.
Bir kez dibe vurduğunuzda, artık düşme korkunuz yoktur. Bilmediğimiz şeylere karşı korku duyarız. Hayatın pek çok kötü yönüne tanıklık ettikçe bu korku azalır. Dibe vurmak, bir yönüyle insanı özgür kılar; çünkü artık gidebileceğiniz tek yön yukarıdır.

3. Geçmişlerini değiştiremeyeceklerinden, güzel bir gelecekleri olması için çaba harcarlar.

Geçmişlerini değiştiremeyeceklerinden, güzel bir gelecekleri olması için çaba harcarlar.
Bir kez kontrolü kaybetmiş ve bunun acısını çekmişseniz, sonraki dönemde onu hep elinizde tutmak için tüm gücünüzle çabalarsınız. Hayatında korkunç durumlarla karşılaşmış insanlar, geleceklerinin mümkün olduğunca güzel olması için çabalarlar.

4. Ufak sorunlara takılmazlar.

Ufak sorunlara takılmazlar.
Gerçekten ağır bir hastalık geçirmedikçe, sağlığın önemini asla tam olarak kavrayamazsınız. Ağır bir sağanağın altında kalmışsanız, yağmurun çiselemesine aldırmazsınız. Ciddi deneyimler, hayata bakış açınızı kökünden değiştirir.

5. Hayatın engebeli yollarıyla nasıl baş edeceklerini bilirler.

Hayatın engebeli yollarıyla nasıl baş edeceklerini bilirler.
Hayatı nasıl yaşamamız gerektiğini bize öğretecek bir kılavuz yok elbette. Ancak böyle bir kılavuz hazırlayacak olsaydık, bu konuda güvenebileceğimiz kişiler en büyük zorlukları yaşamış olanlar olurdu. Çünkü en büyük derdi o gün üzerine kahve dökmüş veya uçağını kaçırmış olması olan insanların aksine, bu insanlar kötü durumlarla nasıl baş edileceğini biliyorlar.

6. Yaşadıkları zorluklar onlara bilgelik bahşetmiştir.

Yaşadıkları zorluklar onlara bilgelik bahşetmiştir.
Hayatta çok büyük zorluklar çekmiş insanlar, binlerce yıl yaşamış eski ruhlardır sanki. Aydınlanmaya giden yolda ortalama bir insandan birkaç kademe ileridedirler. Sanki bütün dünyayı gezmiş ve böylece derin bir bilgeliğe kavuşmuşlardır. Pek çoğumuzun hiçbir zaman yaşamayacağı şeyler gören gözlerinin hayata bakışı da bizimkinden farklıdır elbette.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder