Uzak geçmişe ya da on veya yirmi yıl öncesine atıf yapmadan, şu son sekiz aydan beri yaşananlar haftanın neredeyse bütün günlerini “kanlı” olarak nitelemeye yeterli: Kanlı Pazartesi (Suruç, 22 Temmuz), Kanlı Cumartesi (
Ankara, 10 Ekim), Kanlı Çarşamba (
İstanbul, 13 Ocak ve Ankara, 17 Şubat), Kanlı Pazar (Ankara, 13 Mart). Toplamda 200’ün üzerinde insanın hayatını kaybettiği, bir kısmını IŞİD üyelerinin yaptığı bu beş
intihar bombacısı eyleminin yanında, aynı sekiz ay içinde Türkiye’nin Kürt illerinde ölen güvenlik görevlisi, sivil ve
PKK veya YDGH militanı sayısı da 1000’i aşmış durumda. Nusaybin, Yüksekova ve
Şırnak’ta başlayan operasyonlarla bu sayının hızla artacak olması maalesef güçlü bir ihtimal. Yaptığı, iktidarın hoşuna gitmediği için tutuklanan, işinden, okulundan atılan, mallarına el konanlar da cabası...
Kaos tehdidi, 7 Haziran seçimleri öncesinde
AKP önde gelenlerinin diline pelesenk olmuştu. 8 Haziran sabahı, AKP milletvekili ve anayasa hukukçusu Burhan Kuzu, “Ya istikrar, ya kaos dedim, millet kaosu seçti; hayırlı olsun” demişti.